PayPal ve “Yanlış Bilgi” Debaklı
PayPal, Ekim ayında hizmetlerinin "yanlış bilgi" faaliyetleri için kullanılmasını yasaklayan bir politika güncellemesiyle tartışma yarattı. Güncelleme, kullanıcıların 2,500 Kasım'dan itibaren ihlaller için 3 $ para cezasıyla karşı karşıya kalacağını belirtti. Bu, tepkiye yol açtı, PayPal'ın hisselerinin yaklaşık %6 oranında düşmesine neden oldu.
Politika, PayPal'ın eski başkanı David Marcus tarafından "çılgınca" olarak nitelendirilerek eleştirildi. Tesla CEO'su ve PayPal'ın kurucu ortağı Elon Musk da Twitter'da "Katılıyorum" yanıtını vererek onun duygularını dile getirdi.
Kamuoyunun tepkisi üzerine PayPal, yanlış bilgilendirme maddesinin bir hata olduğunu açıkladı ve özür dileyerek bunun asla politikanın bir parçası olması amaçlanmadığını belirtti. Bu olay, sansüre dayanıklı sistemlerin önemini vurguluyor. Birçok kişi kriptoya yalnızca bir ödeme yöntemi veya değer deposu olarak değil, aynı zamanda Büyük Teknoloji ve diğer kuruluşların artan kontrolüne karşı koymanın bir yolu olarak yöneliyor.
Bitcoin Baskıya Karşı Bir Araç Olarak
Bitcoin'in yatırım çekiciliği, hem finansal bir varlık hem de sansüre karşı bir araç olarak üstlendiği ikili rolden kaynaklanmaktadır. Gelişmekte olan pazarlarda benimsenmesi artıyor, hükümetlerin kontrol amacıyla kullanabileceği geleneksel finansal sistemlere bir alternatif sunmaktadır.
Örneğin, Nijerya'da SARS polis birimine karşı yapılan protestolar sırasında, hükümet protestocuların banka hesaplarını dondurdu. Benzer şekilde, Kanada'daki kamyoncu protestoları sırasında finansal sansür uygulandı. Bitcoin ve diğer kripto paralar, protestocuların bu kısıtlamalara rağmen fon toplamasını sağladı. Belarus'ta Alexander Lukashenko rejimine karşı yapılan protestolar, kar amacı gütmeyen BYSOL'un bir ay içinde 2 milyon dolardan fazla Bitcoin toplamasını sağladı. Başka bir örnekte, Rus muhalefet lideri Alexei Navalny 300,000'in başlarında 2021 dolar Bitcoin topladı.
Bitcoin, siyasi hareketlerin ötesinde, nakit paranın modasının geçtiği ve geleneksel bankacılığın güvenilmez olduğu ekonomilerde bir can simidi görevi görüyor.
Web3: Sansüre Dayanıklı Bir Çözüm
Net tarafsızlığı tehdit altındayken, hükümetler çevrimiçi içeriği izliyor ve sosyal medya platformları kullanıcıları sansürlüyor. merkezi olmayan Web3, özgür ifade için bir umut ışığı sunuyor.
Çin'de hükümet internet altyapısını kontrol ediyor ve seçici sansürün anlatıları şekillendirmesine izin veriyor. Ancak, hükümetin erişiminin dışında olan platformlar büyüyor ve bu kontrolü aşındırıyor. Facebook ve Twitter gibi sosyal medya devleri de özellikle 2020 ABD seçimleri sırasında sansür nedeniyle eleştirildi. Yanlış bilgiyi engellemeyi amaçlasa da, bu politikalar genellikle ifade özgürlüğünü kısıtlamak ve siyasi taraflılık suçlamalarını gündeme getirmek.
Web3'ün merkezsiz yapısı şeffaflığı garanti eder ve tek taraflı kontrolü azaltır. Politikalar paydaş konsensüsü gerektirir ve bu da sansürü zorlaştırır. Ethereum'daki merkezsiz borsalar ve şifreli mesajlaşma uygulamaları gibi merkezsiz uygulamalar (dApp'ler), kontrole karşı bu direnci örneklendirir.
Kriptoda Düzenlemenin Rolü
Kriptoda düzenleme iki ucu keskin bir kılıçtır. Bir yandan, kitlesel benimsenmeyi artırır meşruiyet sağlayarak ve kurumsal yatırımcıları çekerek. Öte yandan, katı düzenlemeler kripto'nun özgürlükçü köklerinin merkezinde yer alan merkeziyetsizliği aşındırma riski taşıyor.
Bazıları düzenlemenin ana akım kabul için gerekli olduğunu düşünürken, diğerleri bunun kripto paraların korumayı amaçladığı özgürlükleri baltalayabileceğinden endişe ediyor.